Ana içeriğe atla

Başarıda Yeni Bir Kural

İstenmeyeni Oyna
Evet bu öğrendiğim kurallardan en önemli olanlardan biri:Asla dikkat çekme.Sessiz olun.Planlarını heyecanlanıp gidip yedi düvele anlatmayın.Ya sizle dalga geçip şevkini kırarlar yada onu sizden çalarlar.Hatta bununla ilgili rahmetli Fatih Sultan Mehmet'in bir sözü var ''Yapmak istediğimi sakalımın bir teli bile bilseydi,çıkarır o teli yakardım''.Ayrıca bu vesileyle güzel bir sözünü daha sizinle paylaşmak isterim. 2. Mehmed gemileri karadan yürütürken şu sözleri söylemiş ''İmkanın sınırını görmek için imkansızı denemek lazım''. Bu gerçekten de böyledir ne kadar iyi olduğunu ve kim olduğunu öğrenmek için her gün sınırlarını zorlamalısınız.Bu konuyu başka bir yazımda kaleme alacağım. Şimdi asıl konumuza dönelim. Evet dostlar sessiz olacağız planlarımızı o konuda bize yardımcı olacağını düşündüğümüz insanlardan hariç kimseyle paylaşmayacağız. Çevrenizdeki çoğu insanlar sizi hayallerinizden soğutuyor sa endişelenmeyin yalnız değilsiniz. Çünkü dünyanın her yerinde bu böyledir. Sizi hayallerinizden soğutma isteğinin altında genellik ya sizin yapmak istediğiniz şeyi daha önce kendileri isteyipte yeterli cesareti bulamayıp kendi rahatlık bölgesinde çıkamayıp bu hayali yapamamış yada sizi hayallerinizi gerçekleştirecek kapasitede olduğunuzu bilip en tepede hayal ederken kıskanmaları.Bu yüzden hayallerimizden yardım edeceklerini düşündüğümüz kişiler hariç kimseye bahsetmeyin.
Yazımı bitirirken size ''Şeytanın avukatı'' filminden bir replik paylaşmak istiyorum:

  • Kendine bu kadar güvenme evlat. Ne kadar iyi olursan ol, asla dikkatleri üstüne çekme. Bu en büyük hatan olur. Her zaman küçük görünmek zorundasın. sessiz  ol, küçük adam ol. Aptalı oyna, istenmeyeni... Saf görünen zeki ol. Mona Lisa'nın eteğindeki el benim. Ben bir sürprizim evlat, geldiğimi asla görmezler. Sende eksik olan bu.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kavuşmak soyut mu somut mu ?

Kavuşmak 8 harf bir Dünya! ama adı üstünde,cümlenin sonu helede 3 nokta ile bitiyorsa anlamınıda dahada yoğunlaştırıyor.Peki hiç kavuşmak isteyipte kavuşamadıklarınız oldu mu ? Aslında bu soruyu sormama hiç gerek yok çünkü hepinizin olmuştur.😊Kavuşmak herkese göre farklı Boyutlarda ve anlamlarda.Tek bir ortak nokta var ki oda kavuşmanın soyut ve somut olması.Burda Tartışma noktası olan şey somut ve soyut olması olsa gerek çünkü o şey ne olursa olsun ya somuttur denilir ya da soyuttur denilir.Bildiğinizi umuyorumki bazı şeyler hem soyut hemde somuttur.Tıpkı kavuşmakta olduğu gibi...

Bak Dostum !!!

Kimseye eyvallahınız olmasın. İyilik yapmak için olsa bile özveride bulunmayın. Babanızın oğlu bile olsa yapmayın. Çünkü insalar sizi bu durumda kullanmak isteyebilir. Hayallerinizden ödün vermeyin. Kardeşiniz olsa dahi kimse için kendinizden ödün vermeyin. Neyin doğru olduğuna inanıyorsanız peşinden gidin. Cesur olun. Çünkü doğru hiç bir zaman değişmez. İnandığınız yolda ilerlemek için ölümü dahi göze alabiliyorsanız o zaman başarırsınız, üstelik kimse bundan sonra sizi üzemez. Hayatı alın karşınıza ve gözlerinin içine bakıp '' sen den korkmuyorum,ben cesur,inançlı ve iradeli bir insanım.Biliyorum ki inançlı bir insanın karsında daha fazla direnemezsin''. Sadece a planın olsun  Kendize başka yollar çizmeyin. Tek bir yolunuz olsun. B planın olması A planın başarısız olma ihtimalini gösterir,sizin B planınız olmasın böyle bir tek planla kendinizi çaresizlik psikolojisinin içine katarsınız. Bedelini ödemeyi kabul ettiğiniz sürece herşey mümkün.İnanç aşılmaz...

Düşüncelerin En İyisi...

DÜŞÜNCELERİN EN İYİSİ Hiçbir zaman yapamadıklarınıza üzülmeyin yapabileceğinize yoğunlaşın. Zamanınızın sizin için çok önemli olduğunu unutmayın ve bilmeniz gerekir ki bir şeyleri yapmak ve onu kendinizden çıkarıp atmak geri dönüşü olmayan bir yoldur Aklınıza gelen önemli ve ya önemsiz fikirleri araştırın size doğru yolu gösterecektir Düşüncenizi somutlaştırmak için erteleme yapmayın yaptığınız erteleme o işin ve yansıtmanın sonu olur... Aklınızda bazen dürtüler oluşur bir başkasıyla kendinizi kıyas edebilirsiniz hatta sizi başkaları karşısında özgüven eksikliğine sürükler...Bu durumdan da kurtulmanın yolu elbette basittir.Bilinmelidir ki her insan önce kendi yapacaklarına şekil vermeli.