Yine sabah, ve yeni bir mücadele. Bu yüzden günün bitmesini pek istemem açıkçası. Çünkü yarın olduğunda mücadele başa dönecek, sıkıntıları engelleri çok ta karamsar olmadan mutlulukları bizim için sürpriz olacak. Sürprizleri de pek sevmem açıkçası çünkü içinden ne çıkacağı pek belli olmuyor. Aslında sürprizin sürpriz olmasına bizimde dolaylı yoldan katkımız oluyor.Çünkü hayatımız bir süre sonra öyle bir kıvama geliyor ki bizi az da olsa heyecanlandıracak muhtemel var olan olasılıkları bilmiyormuş gibi davranıyoruz.
bölüm -1-
fıçı
fıçı
Odada bir kaç kişi vardık. Bizden hariç bir yatak ve birde fıçı şeklinde üstü açık ve su dolu olan bir vidon vardı.Bu odada o yatakta uyanan her kimsenin annesi ölmüş demek oluyordu, o kişi uyanıp yatakta doğrulurken annesinin cesedini içi su dolu vidon a koyup gözlerinin önünde odadan çıkarıyorlardı.Böylece rüyamda bir kaç kişinin annelerinin öldüğünü ve ağladıklarına şahit oldum.Onlar adına üzülüyor ayakta o
yatakta sırayla uyuyan insanların uyandıklarında nasıl bir tepki vereceklerini merak ediyordum.Ellerimi birbirine dolamış odada benim kontrolüm dışında gelişen bu olayları izliyordum.Daha sonra rüyada gözlerimi yavaşça açtım kendi kendime 'ben ne zaman uyudum daha az önce ayaktaydım bu nasıl oldu' diye düşünürken aynı anda yataktan doğrulup oturdum.Şöyle bir yatağa bakınca gerçeği anlamıştım.Annem ölmüştü.
yatakta sırayla uyuyan insanların uyandıklarında nasıl bir tepki vereceklerini merak ediyordum.Ellerimi birbirine dolamış odada benim kontrolüm dışında gelişen bu olayları izliyordum.Daha sonra rüyada gözlerimi yavaşça açtım kendi kendime 'ben ne zaman uyudum daha az önce ayaktaydım bu nasıl oldu' diye düşünürken aynı anda yataktan doğrulup oturdum.Şöyle bir yatağa bakınca gerçeği anlamıştım.Annem ölmüştü.
Yavaş yavaş gözlerimden yaş geliyordu kopacak fırtınanın habercisi gibi.Babama her zaman saygı duymuş annemi ise sevmiştim.O benim için dünyada eşi benzeri olmayan pembe elmas gibiydi.Benim için çok kıymetliydi. Bu gerçeği beni bu odaya gönderenlerin bildiğinden adım gibi emindim.Herhalde bu oda da ki herkeste benim gibiydi.Ama açıkçası bu çok tuhaf geliyordu bana. Oda da bir kaç kişi idik yani dünyada annelerini bu denli seven bu kadar az kişi mi vardı.Yada belki bize kızgın olan biri toplamıştı bu odaya bizi.Anlayamıyordum bir türlü.
Şimdi karşımda o uğursuz o onlarca kişiye annelerinin öldüğünü simgesi haline gelen içi su dolu fıçı duruyordu.belki bir ümit fıçının yanında hiç tanımadığım o iki adama annemin öldüğünü söylüyor bunu tersini söylemelerini ümit ediyordum.Buz gibi duruşları ve ifadesiz suratları beni doğruluyordu.Fıçıyı alıp yavaşça odadan ayrıldılar.Ben ise halen yatakta oturmuş,kollarımı yatağın iki yanına bastırmış kafam öne doğru eğik sessizce ağlıyordum.Birden yanımda dayım belirdi.Elinde her zaman ki paltosu.elini omzuma atmış destek çıkmaya çalışıyordu.Dayımın yüzüne sadece kısa bir bakış attım birden belirip elini omzuma koyan bu adamı merak etmiştim.
Şimdi karşımda o uğursuz o onlarca kişiye annelerinin öldüğünü simgesi haline gelen içi su dolu fıçı duruyordu.belki bir ümit fıçının yanında hiç tanımadığım o iki adama annemin öldüğünü söylüyor bunu tersini söylemelerini ümit ediyordum.Buz gibi duruşları ve ifadesiz suratları beni doğruluyordu.Fıçıyı alıp yavaşça odadan ayrıldılar.Ben ise halen yatakta oturmuş,kollarımı yatağın iki yanına bastırmış kafam öne doğru eğik sessizce ağlıyordum.Birden yanımda dayım belirdi.Elinde her zaman ki paltosu.elini omzuma atmış destek çıkmaya çalışıyordu.Dayımın yüzüne sadece kısa bir bakış attım birden belirip elini omzuma koyan bu adamı merak etmiştim.
bölüm -2-
döngü
Oda da bir kaç kişi daha vardı tam seçemiyordum.ayakta dikilmiş kollarını birbirine dolamış bir vaziyette öylece bana hüzünlü bakıyor ne yapacağımı merak ediyorlardı.Yavaşça kafamı kaldırıp karşımda duran o insanlara baktım.meğer daha önce bu yatakta uyananlar da bizi bekleyen bu kötü olayı biliyorlarmış meğer daha önceden o oda da bizim aramızdaymışlar. Bir zamanlar onlarda tıpkı bizim gibiymişler .ama şimdi bende o bilenlerden oldum.Karşımda ki bu insanlar sinirimi bozuyorlardı bana öylece cüzamlıymışız gibi bakmaları hiç hoşuma gitmiyordu.sanki bu dünyada annesi ölen tek kişi olmuştum.bana acırcasına bakmaları kendimi daha da kötü hissetmeme neden oluyordu.bende mi böyle yapmıştım acaba evet hatırlıyordum ellerimi birbirine dolamış tıpkı
karşımda durup bir gün bu yatakta uyanacaklarını bilmeyen karabalık gibi.şimdi bana öylece bakıp hiç destek çıkmayan hatta daha kötü hissetmeme neden olan bu insanlara gerçeği söylemeli mi ? ama bana inanacaklarını hiç sanmıyorum.acıdan böyle davrandığımı düşüneceklerdi.Ve onlar bu düşünceyle beni sakinleştirmeye çalışırken daha da kızmama neden olacaklardı.bana deli muamelem esi yapmaları hoşuma gitmeyecekti.Ne yapmalı anlaşılan bur da daha önce uyananlar da benim gibi düşünmüş bu gerçeği söylemekten vazgeçmişlerdi.Yada belki bu aptal karabalığa kızmış ''sizi aptallar bekleyin sizinde bur da uyanacağınız o gün gelecek ve ben de aynen böyle sizin bana baktığınız gibi bakacağım'' demişlerdir.ama bu şekilde düşünmüş olması kızgın olduğunu gösterir keza zaten bu yatakta uyananlar daha önceden onlar gibi bakmışlardı.sanki her şey bir döngü gibiydi.''bende sizin gibi yapacağım! ama yapmıştım zaten,Gerçeği söylemeli mi? ama daha öncekiler söylemediler söylesem bana inanmayacaklar şuan karşımda duran bu kalabalıkta söylemeyecek tıpkı öncekiler gibi ''.beni uyarıp en azından elimden belki bir şeyler gelirdi.karşımda duran bu insanlar geçmiş ve geleceğin sonsuz döngüsünü temsil ediyorlardı.Ben de halkanın bir parçasıydım.Peki şimdi ne yapmalı beni daha önce uyarmamış bu insanlara söylemeli mi? söylememeli mi ?
SON
